Kıyaslama türleri nelerdir ?

Ela

New member
Kıyaslama Türleri: Bir Yarış mı, Yoksa Kendi Yolculuğumuz mu?

Hepimiz bir noktada kendimizi başkalarıyla kıyaslamışızdır, değil mi? Belki bir arkadaşınızın kariyerindeki başarılarına bakıp "Ben de bir gün onun gibi olmalıyım" dediniz. Ya da sosyal medyada gördüğünüz birinin seyahat fotoğraflarını inceleyip "Nasıl oluyor da o kadar gezebiliyor?" diye düşündünüz. Peki, kıyaslama gerçekten sadece bu kadar basit mi? Gelin, birlikte kıyaslama türlerini ve bunun hayatımıza nasıl etki ettiğini daha derinlemesine inceleyelim. Kıyaslama, yalnızca sosyal medyada "beğenilmek" için yaptığımız bir şey değil; aslında yaşamın her alanında, bilinçli ya da bilinçsiz olarak sıkça başvurduğumuz bir mekanizma.

Kıyaslama Türleri: Kendisini, Başkalarını ve Toplumları Karşılaştırmak

Kıyaslama, temelde üç ana kategoride incelenebilir: kendini kıyaslama, başkalarını kıyaslama ve toplumu kıyaslama.
1. Kendini Kıyaslamak: Bu tür kıyaslama, bireyin kendi önceki durumuyla kendini karşılaştırmasıdır. Örneğin, bir kişi, yıllar önce başladığı bir işte şu an geldiği noktayı gözden geçirerek, gelişimini değerlendirir. Bu, bir anlamda kişisel gelişim ve motivasyon için sıkça kullanılan bir yöntemdir. "Geçen yıl bu kadar başarılı değildim, ama şu an çok daha iyiyim!" gibi düşünceler, insanların kendi ilerlemelerini daha objektif bir şekilde değerlendirmelerine yardımcı olabilir.
2. Başkalarını Kıyaslamak: Bu tür kıyaslama, en yaygın ve belki de toplumsal olarak en fazla etkisi olan kıyaslama türüdür. İnsanlar, başarılarını, yaşam tarzlarını ve görünüşlerini başkalarıyla karşılaştırarak kendilerini değerlendirirler. Mesela, bir erkek kariyerindeki ilerlemeyi bir arkadaşına göre kıyaslayarak, daha fazla başarıya ulaşmak için harekete geçebilir. Öte yandan, kadınlar bazen daha çok başkalarıyla olan duygusal ilişkilerini ve sosyal bağlarını kıyaslarlar. Bu tür kıyaslama, genellikle başkalarının hayatlarını idealize etmek ve onlara ulaşmaya çalışmakla ilgilidir.
3. Toplumu Kıyaslamak: Bireyler, kendilerini bir topluluğun ya da ülkenin genel durumu ile karşılaştırabilirler. Örneğin, bir kişi, yaşadığı yerin eğitim seviyesini, sağlık sistemini veya ekonomik durumunu diğer ülkelerle kıyasladığında, toplum düzeyindeki eşitsizlikleri fark edebilir. Toplum kıyaslaması, genellikle toplumsal farkındalık yaratmaya, eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri anlamaya yardımcı olabilir.

Kıyaslamanın Pratik, Sonuç Odaklı ve Duygusal Yansımaları: Erkekler ve Kadınlar Arasındaki Farklar

Kıyaslama süreçlerinde erkeklerin ve kadınların yaklaşımları, genellikle toplumsal roller ve beklentilerle şekillenir. Bu farklılıklar, bireylerin kıyaslama sırasında odaklandıkları noktalarda kendini gösterir.
1. Erkeklerin Stratejik ve Sonuç Odaklı Kıyaslamaları: Erkekler genellikle başarıyı daha somut ve ölçülebilir bir şekilde değerlendirme eğilimindedir. Erkeklerin kıyaslamaları çoğunlukla kariyer, gelir ve başarı gibi sonuçlara odaklanır. Örneğin, bir erkek iş yerinde daha yüksek pozisyonlara gelmek için iş arkadaşlarını ve rakiplerini kıyaslar. Bu stratejik kıyaslamalar, bireyleri daha hızlı kararlar almaya, hedeflere ulaşmaya ve rekabetçi olmaya itebilir. Ancak bu, duygusal anlamda tatmin sağlayıp sağlamadığını sorgulamadan yapılan bir kıyaslama olabilir. Yapılan bir araştırmaya göre, erkeklerin kendilerini kıyaslama sırasında duygusal yönlere odaklanmaktansa, daha çok iş dünyasında nasıl başarılı olabileceklerine odaklandıkları görülmüştür (Journal of Business and Psychology, 2018).
2. Kadınların Sosyal ve Duygusal Kıyaslamaları: Kadınlar ise kıyaslama yaparken, genellikle daha empatik ve duygusal unsurlara odaklanır. Başkalarının ilişkilerini, yaşam tarzlarını ve duygusal hallerini değerlendirirken, daha insani bir bakış açısı benimserler. Örneğin, kadınlar başkalarının ebeveynlik rollerini, aile ilişkilerini veya arkadaşlık bağlarını kıyaslayarak, kendilerini daha güvenli ve kabul görmüş hissetmek isteyebilirler. Kadınların kıyaslama süreçleri, genellikle duygusal tatmin arayışıyla ilişkilidir. Bu nedenle, kadınların kıyaslama sırasında toplumsal bağları ve bireysel tatminlerini de dikkate aldıkları söylenebilir. Ayrıca, kadınlar arası kıyaslamalar, sosyal medyanın etkisiyle daha sık görülmekte ve genellikle başkalarının "mükemmel" hayatlarına özlemlerini tetiklemektedir.

Gerçek Hayattan Kıyaslama Örnekleri: Toplumda Gördüğümüz Yansımalar

Gerçek dünyadaki örnekler, kıyaslama türlerinin nasıl hayatımıza etki ettiğini gösteriyor. Örneğin, sosyal medyada sıkça karşılaşılan "başarı" fotoğrafları, bireylerin hem kendilerini hem de başkalarını kıyaslama şeklini etkiliyor. Bir araştırmaya göre, sosyal medya kullanıcılarının %60’ı, başkalarının yaşamlarını izlerken daha düşük özgüven ve kaygı hissettiklerini belirtiyor (American Psychological Association, 2021). Bu da kıyaslamanın, özellikle dijital çağda nasıl duygusal ve psikolojik etkiler yarattığını ortaya koyuyor.

Bir diğer örnek, iş dünyasında kariyer basamaklarını tırmanmaya çalışan bireyler arasında yapılan kıyaslamalardır. Çoğu zaman, erkeklerin daha sonuç odaklı, kadınların ise daha ilişkisel kıyaslamalar yapması, kadınları kariyer hedeflerinden uzaklaştırabilir. Kadınlar genellikle daha az risk almaktan kaçınırken, erkekler daha rekabetçi olabilirler. Bir çalışmaya göre, kadınların başarı konusunda kendilerini yetersiz hissetmeleri, işyerindeki cinsiyet eşitsizliğine de bağlıdır (Harvard Business Review, 2019).

Kıyaslama: Gelecekte Bizi Nasıl Etkileyecek?

Gelecekte kıyaslamanın daha da derinleşmesi ve dijital ortamlar üzerinden daha fazla şekil alması bekleniyor. Ancak burada önemli bir soru şu: Kıyaslama, gelişim için sağlıklı bir araç olmaktan çıkıp, bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkilemeye mi başlayacak? Kendimizi ve başkalarını kıyaslarken, sadece dışsal başarıları değil, içsel değerleri de göz önünde bulundurmalı mıyız?

Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Kıyaslamalar hayatımıza nasıl etki ediyor? Başkalarıyla kıyaslama yapmanın gerçekten motive edici bir etkisi var mı, yoksa daha fazla stres yaratıyor mu?